Bu Blogda Ara

12 Nisan 2010 Pazartesi

GERÇEK BAL SAHTESİNDEN NASIL AYRILIR
İster petek,ister süzme olsun,gerçek balı sahtesinden ayırmak,uzmanlar için bile son derece zordur.Kıvamına ya da rengine bakarak,koklayarak,hatta tadarak balın gerçeğini sahtesinden ayırt etmek neredeyse olanaksızdır.En doğru,sağlıklı ve emin yol,laboratuar analizidir.İleri teknoloji ile donatılmış laboratuarlarda,deneyimli uzmanlarca yapılacak analizler,gerçek balın sahtesinden kuşkuya yer vermeyecek biçimde ayırt edilmesini sağlar. (İnandığınız güvendiğiniz kişilerden bal alın.)

ATMACA KADAR ÖZGÜRLÜK.

FARKLI BİR KOVAN ÇALIŞMAMIZ.AĞAÇ LADİN

100 KOVAN İMALATI YAPILDI.196 BALLIK YEDEK OLARAK HAZIRLANDI.

EREZURUM -HASANKALE

ARI IRKLARI
Bütün canlılarda olduğu gibi arılar da zaman içinde yaşadıkları coğrafi bölgenin şartlarına uyum göstererek değişik ırk özellikleri kazanmışlardır. Arı ırkları hırçınlık, çalışkanlık, hastalıklara dayanıklılık gibi değişik özellikler gösterirler. Arı ırkları; büyüklük, renk, dil uzunluğu, vücudun kıl örtüsü, balmumu bezlerinin şekil ve büyüklüğü, kanat damar yapısı ve kanat büyüklüğü gibi morfolojik özelliklerle birbirlerinden ayrılırlar. Bugüne kadar yapılan taksonomik çalışmalarda dünyada 24 arı ırkı kesin olarak tanımlanmıştır. Bunlardan ancak bazıları ekonomik öneme sahip olup ekolojik şartların elverdiği her yerde yetiştirilirler. Ekonomik değer taşıyan arı ırkları içinde İtalyan, Kafkas ve Karniyol ilk sıralarda yer alırlar. Üstün arı ırkından beklenen özellikler şunlardır: - İnsana yakın ve uysal olması. - Uçuş uzaklığının uzun olması. - Daha fazla bal ve polen toplayacak fiziki özelliklere sahip olması. - Kovanlarını temiz tutması ve hastalıklara karşı dayanıklı olması. - Coğrafya ve iklim şartlarına dayanıklı olması. - Hortum uzunluklarının fazla olması. - Ana arıların yumurtlama yeteneklerinin yüksek olması.- Oğul eğilimlerinin düşük olması.

KARNİOL

Karniol Arıları: (Apis mellifera carnica), ince yapılı ve uzun dillidir. Kısa ve sık bir kıl örtüsüne sahiptirler. Gri arılar da denilen Karniol arısının kitini çok koyu renktedir ve genellikle 2. ve 3. halkalar üzerinde kahverengi noktalar, bazen de kahverengi çizgiler vardır. En sakin ve uysal arı ırkıdır. Yavru üretme kabiliyetleri çok iyidir. Küçük aileler halinde kışladıklarından yiyecek tüketimleri azdır. Polen miktarı yeterli olduğu sürece yavru büyütme uzun süre devam eder. Sonbaharda ailenin nüfusu süratle azalır.Çok sert iklim şartlarında bile kışlama yetenekleri iyidir. Oğul verme eğilimleri yüksektir. Yön tayin etme ve kovanlarını bulma duyguları kuvvetlidir. Yağmacılığa karşı meyilli değildirler. Çok az propolis kullanırlar ve bu yüzden yavru hastalıklarına karşı çok hassastırlar. Çevre şartları değişikliklerine uyma kabiliyetleri yüksektir.

KAFKAS

Kafkas Arısı: (Apis mellifera caucasica) Çok uysal,çalışkan ve şiddetli soğuğa dirençli olma gibi üstün ırk özellikleri vardır. Hortumları diğer arı cinslerinden uzundur. Sık sık oğul verme eğilimine girmemeleri bu ırkın üstün nitelikleri arasındadır. Yavru verimleri yüksektir ve kuvvetli aileler meydana getirirler. En kuvvetli oldukları devre yaz ortasıdır.

İTALYAN

İtalyan Arısı: (Apis mellifera ligustica) Eskiden beri üstün özelliklerini koruyan üstün bir arı ırkıdır. Asıl yurdu Kuzey İtalya'dır. İtalyan arıları çok çalışkan ve uysaldırlar. Ana arı bol yumurtlama yeteneğine sahiptir.
VİTAMİN DEPOSU POLEN

3. POLEN Polen çiçekli bitkilerin anterlerinde oluşan ve döllenmede rol olan erkek üreme birimidir. Polen 6 - 200 mm çapında değişik renklerde, şekillerde ve yapıdadır. Polen protein,vitamin,mineral madde ve enzimler bakımından çok zengin bir besin maddesidir. Arılar kovanın protein ihtiyacını karşılamak,yavruları beslemek için polen toplarlar ve bunları kovana taşıyarak petek gözlerinde depolarlar. Polenin Bileşimi Polenin bileşiminde yaklaşık olarak %10 su, %20 ham protein, %28-35 karbonhidratlar, %3-4 kül ve flavonoidler, karotenoidler, vitaminler(C,E,B kompleksi), mineraller, tüm serbest aminoasitler, nukleik asit ve nukleositler, enzimler(100den fazla) ve büyütme faktörleri bulunur. Polen Üretimi ve Muhafazası Polen ,polen tuzakları kullanılarak toplanmaktadır. Arının taşıdığı polen çeşitli tuzaklardan geçerken tuzak haznesinde birikir. Biriken polenler 1-2 gün aralıklarla boşaltılıp 42 C yi geçmeyen sıcaklıkta kurutma dolaplarında kurutulup su oranı %7-8 e düşürülür. Daha sonra eleklerden geçirilip temizlenen polen hava almayacak şekilde ambalajlanıp soğuk ortamda saklanır. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki polen toplamanın koloni performansı üzerinde önemli bir olumsuz etkisi yoktur. • Kurutulmamış polen, oda sıcaklığında bir kaç gün içinde tüm besleyici değerlerini kaybetmektedir. • Derin dondurucuda taze polen 1 yıla kadar saklanabilir (Dietz, 1975). • Kurutulmuş polen oda sıcaklığında bir kaç ay, buz dolabında 1 yıl, buzlukta birkaç yıl saklanabilir. (Dietz ve Stephenson 1975 and 1980). • Polen güneş ışığı almayacak kavanozlarda, kuru ve karanlık odalarda saklanmalıdır. Polen Toplamada Dikkat Edilecek Konular • Zirai mücadele veya ilaçlama yapılan alanlardan polen toplanmamalıdır (Rai et al., 1977). • Varroa mücadelesi veya hastalık olan kolonilerden polen toplanmamalıdır. • Kovan içerisindeki pislik ve kırıntıların polene geçmeyeceği Polen tuzakları kullanılmalıdır. • Nemli veya rutubetli yerlerde polen içerisinde maya ve küflerin oluşmaması için polen her gün toplanmalıdır. • Polen taze olarak derin dondurucuda saklanmalı veya özel fırınlarda kurutulmalıdır. • Kuru polende rutubet oranı % 10 u geçmemeli, ısı 40 0C üzerine çıkmamalıdır. Polenin Fizyolojik Etkileri Artırıcı etki İyileştirici etki Atletik performans Kanser (Hayvanlarda) Sindirim kolaylığı Soğuk algınlığı Doku yenileme Ağrı-apse Genel canlılık Erkekte kısırlık a Cilt canlılığı Anemi b İştah b Yüksek tansiyon b Hemoglobin miktarı b Sinirsel ve endokrin rahatsızlıklar b Seksüel etki Ülserler Performans (Yarış atları) a Ridi et al., 1960 b Sharma and Singh, 1980 Bilimsel Kanıtlar • Klinik çalışmalarda Polenin prostat problemlerinde (büyüme ve kansere kadar olan rahatsızlıklarda) ve alerji tedavisinde başarılı olarak kullanıldığı (Denis, 1966 and Ask-Upmark, 1967) bildirilmektedir. • Polenle yapılan hayvan besleme denemelerinde iştah artırıcı ve kilo aldırıcı etkisi • gözlenmiştir. • Polenin bakteriostatic etkisi (Chauvin et al, 1952) ve antibacterial etkisi (Lavie, • 1968)olduğu bildirilmiştir. • Polenin hayvanları ve insanları radyasyon ve X ışınlarının olumsuz etkilerinden • koruduğu (Wang et al., 1984; Hernuss et al., 1975, as cited in Schmidt and • Buchmann, 1992) belirtilmiştir. Polenin Kullanıldığı Alanlar • İlaç sanayiinde:Prostat problemlerinde, Alerjik vakalarda Astım tedavisinde. • Yiyecek sanayiinde: Gıda desteği (Food supplement) • Hasta, çocuk, yaşlı ve düşkünlerin beslenmesinde. • Arı kolonilerinin beslenmesinde. • Bombus arılarının beslenmesinde. • Yarış atlarının beslenmesinde. • Kozmetik sanayiinde. • Polinasyon çalışmalarında.